Necmettin Erbakan adı 1969 Yılından bu yana,Türkiye’nin kendi insanı ve ekonomik gücü ile kalkınabileceğini,öz değerlerini koruyarak ve arkasına tarihinin verdiği kuvveti alarak daha hızlı adımlarla yürüyebileceğini mücadelesini veren siyası bir hareketin MİLLİ GÖRÜŞ hareketinin mimari,lideri olarak TÜRKİYE’nin tarihinde insanlarının gönlünde yer eden devlet adamının adıdır.
BİZ SİYASET YAPMIYORUZ CİHAD EDİYORUZ.
Rahmetli Erbakan Hoca’nın her il başkanları toplantısında yoklama yapar ve toplantıda bulunmayanları gelemedi diyerek not alırdı.Çünkü “biz siyaset yapmıyoruz cihad yapıyoruz” öylece bu toplantıların önemini de cihat yapan kişiler olarak anlaşılsın isterdi.
Necmettin Erbakan Baba tarafı 19. yüzyıl sonlarında Adana’nın Kozan ve Saimbeyli bölgelerinde hüküm süren Kozanoğullarından Hüseyin Bey’in torunu ve Hüseyin Bey’in oğlu Mehmet Sabri Bey’in oğludur. Annesi, Kamer Hanım’dır.Kamer Hanım ise Sinoplu Kale Kumandanı Binbaşı Halil Bey’in torunudur. Mehmet Sabri Bey hukuk tahsili yapar, hukuk mektebini bitirdikten sonra ilk görev olarak Erzurum İstinaf Mahkemesi Savcılığı’na tayin edilir. “Erzurumlular bu beyefendiyi çok severler ve tanınmış ailelerden Korukçuların kızı Sabriye Hanımla evlendirirler.”
Savcı Mehmet Sabri Bey’in ve Sabire Hanımefendinin Nizamettin ve Selahattin isimli iki çocukları dünyaya gelir.”
Birinci Dünya Savaşı sonunda Ruslar’ın Erzurum’u işgali sebebiyle zorunlu bir göç başlar. İşte bu korkunç şartlar içerisinde yapılan göç sırasında Sabire Hanım yolda vefat eder.Arkasından Ağır Ceza Reisi olarak Sinop’a tayin edilen Mehmet Sabri Bey bu sefer Sinoplu Kamer Hanımla evlenir. Erbakan 1926 yılında Sinop ilinde dünyaya gelir.Babası Mehmet Sabri Bey, Cumhuriyet’in üçüncü yılının kutlandığı 29 Ekim 1926′da dünyaya gelen oğluna “Dinin Yıldızı” anlamına gelen Necmettin adını koydu.Erbakan, anne (Kamer Hanım’ın) ve babası (Mehmet Sabri Bey’in)nın üçüncü çocuğudur. Abilerinden Nizamettin Erbakan cildiye doktoru, Selahattin Erbakan göz doktorudur. Küçük kardeşlerinden Kemalettin Erbakan diş doktoru, Atife (kız kardeşi) eczacı ve Ak-gün Erbakan ise mühendistir.
1934 senesinde Soyadı Kanunu çıktığında herkes soy isim ararken aile Erbakan soyadını alırlar. Erbakan ailesi 1937 yılında İstanbul taşınır. Babası İstanbul Erkek Lisesi’ne kaydını yaptırır.Liseyi birincilikle bitirerek, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne giren Erbakan liseyi birincilikle bitirdikten ve üniversite imtihanlarında gösterdiği üstün başarından sonra İstanbul Teknik Üniversitesi ikinci sınıfında okumaya başlar.Üniversite yılları yine başarılarla devam eder,1948-1951 yılları arasında yeterlilik tezini hazırladı,asistan iken ders vermeye başlar ve eğitim için Almanya’ya gider. Alman üniversitelerinde ilk Türk bilim adamı ve27 yaşında Türkiye’nin en genç doçenti olur.1955-1955 yılları arasında askerlik görevini ,1956 da 850 kişinin çalıştığı Gümüş Motor fabrikasını kurur.1967 yılında Eşi Nermin hanım’la evlenir aynı yıl TOBB Genel sekreterliğine seçilir.1969 yılında Adalet Partisinden adaylığı Demirel tarafından veto edilince Konya’dan bağımsız aday olur ve Milletvekili seçilir.
17 OCAK 1970 de kurduğu Milli Nizam Partisi (MNP) 1971 darbesiyle kapalınca 1972 yılında Milli Selamet Partisini kurdu.1973 seçimlerinde 48 milletvekili ve 3 senatör ile meclise girmeyi başardı.Ecevit ile 1973 te ortak kurduğu hükümet ,17 kasım 1974de dağıldı.1975 te milliyetçi cephe hükümetinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. 1977 genel seçimlerinin ardında 2. MCH yine devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu.1980 DE 12 Eylül darbesinden sonra tutuklandı.Ekim 1987 Refah Partisinin genel başkanı seçildi.1995 yılında Milli Görüş hareketi olarak 158 Milletvekili ile 1.Parti oldu.
Tansu Çiller’li DYP ile ortak REFAHYOL hükümetini kurdu ve Türkiye’sinde 23.başbakan olarak görev aldı. 28 Haziran 1996’da göreve başlayan hükümeti 28 şubat’ta postmodern darbe rezaleti ile önünü kestiler.Erbakan istifaya zorlandı, 21 Mayıs 1997 tarihinde(adını anmaya gerek olmayan)” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri” nedeniyle Refah partisi’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı.
Başsavcı dava ile ilgili yaptığı açıklamada partinin “laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini ve ülkeyi giderek bir iç savaş ortamına sürüklediğini” belirtti. Dava devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller’e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997’de istifasını verdi.
Açılan kapatma davası sonunda Anayasa Mahkemesi, 16 Ocak 1998’de Refah Partisi’nin kapatılmasına ve aralarında Erbakan’ın da olduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verdi.
Refah Partisi’nin kapatılma kararından bir ay önce Milli Görüş çizgisindeki Fazilet Partisi kuruldu, Haziran 2001’de Anayasa Mahkemesi’nin Fazilet Partisi’nin kapatılmasına karar vermesinden sonra Erbakan’ın desteklediği Milli Görüş’çü (gelenekçi) kanat Recai Kutan başkanlığında Saadet Partisi ‘ni (SP) kurdu.
Erbakan, “Kayıp Tirilyon davası olarak bilinen -Refah Partisi’ne 1998 yılı için yapılan yaklaşık 1 trilyon TL’lik hazine yardımının harcanmış gibi gösterilerek devlete iade edilmemesi davasında, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002’de “özel evrakta sahtecilik” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm edildi. “Kayıp Trilyon Davası”nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve parti organlarındaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004’te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı. Aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan’ın “Kayıp Trilyon Davası” nedeniyle aldığı hapis cezası Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişiklik uyarınca Nisan 2008’de ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun ‘sürekli hastalık’ raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008’de( 82 yaşında)affedildi.
Tekrar Saadet Partisi’nin tekrar genel başkanlığına seçildiğin de tarih 17 Ekim 2010’ u gösteriyordu.Sağlık durumu giderek kötüleştiği halde vefat ettiği güne dek kurmaylarıyla parti ve ülke meseleleri hakkında görüşmelerine devam etti.ÇÜNKÜ O” BİZ SİYASET YAPMIYORUZ CİHAD EDİYORUZ” diyor öyle inanıyor ve öyle yaşıyordu ve biz de inanıyoruz ki
Efendimiz (a.s) buyurduğu gibi : ”Nasıl inanırsanız öyle yaşarsınız, nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz de öyle dirilirsiniz.”
27 Şubat 2011 Rahmeti Rahmana kavuştuğun da Vasiyetine uygun olarak resmi devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara’da Hacı Bayram Camii’nde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazesi İstanbul’a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkez efendi Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan ömrünün her anını ülke sevdasına adamış, unutulmaz hizmetleri ile halkımızın sevgisini ve takdirini kazanmış örnek bir liderdi. 85 yıllık yaşam mücadelesi belki de eşi ve benzeri olmayan mucizelerle dolu bir hayat yolculuğu oldu. Öğrenmeyi ve öğretmeyi hayatının merkezine yerleştirmiş değerli bir ilim adamıydı.ALLAH sana RAHMET etsin Erbakan HOCAM bu asil Milllet seni asla unutmayacak ve seni daima dualarla anacaktır.