Yıl şimdi 2018, 12 binlik tarihiyle ve dünyanın sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe’deki eserler ve mekan dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilmiş ve UNESCO komitesinin Bahreyn’deki 42. toplantısında GÖBEKLİTEPE dünya mirası olarak kabul edilmiştir.
ŞANLIURFA GÖBEKLİTEPE UNESCO’DA
2007 yılında tarlasını sürerken ( Şavak Yıldız)’ın bulduğu oymalı taşı vatandaşlık görevini yaparak müzeye götürmesiyle başlayan serüven, Doğuş grubu yönetim kurulu başkanı Ferit Şahenk’in sponsorlunda Prof. Dr. Mehmet Özdoğa’nın da gayreti ve Urfalı tarihçi dostlarında tanıtımıyla 2015’te Davos’ta, dünyanın sayılı arkeologlarının önünde görücüye çıkmış olan GÖBEKLİTEPE UNESCO’ya taşınmayı hak etmişti.
Yıl şimdi 2018, 12 binlik tarihiyle ve dünyanın sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe’deki eserler ve mekan dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilmiş ve UNESCO komitesinin Bahreyn’deki 42. toplantısında GÖBEKLİTEPE dünya mirası olarak kabul edilmiştir. Dünya’ya, ülkemize ve bilhassa Şanlıurfa’mıza hayırlı ve uğurlu olsun.
Bu miras sıradan bir miras değildir. Tüm Urfalıların ve Türkiye’nin ortak bir kazanımıdır. Her Urfalı ’ya görev düşmektedir. Bu mirası bir milat kabul edip, siyasetçilerimiz acilen bu değerimizi Türkiye turizm şurasına taşımalı gerekli yatırımları yapmak için eylem planları hazırlamalıdırlar.
Belediyelerimiz, STK’larla toplantılar yapmalı, çeşitli platformlar oluşturmalı ve Urfa’da GÖBEKLİTEPE, etkinlikleri yaparak gerekli yazılı basını ve gerekli görsel basına konu oluşturmalıdır
Turizm il müdürlükleri acilen, sıcağı – sıcağına Göbeklitepe tanıtım organizasyonları yapmalı…
Esnafımız URFA’NIN imajını yükseltmek istiyor ve Turizm’den yeteri kadar gelir elde etmek istiyorsa, farklı Turizm sürümlerini kullanmalı ve kaliteyi hizmeti öne çıkarmalıdır.
Bugün dünya, Şanlıurfa’yı konuşuluyor, Göbeklitepe’yi yazıyor ve merak ediyor. Dünya Arkeologları Urfa’nın yolunu tutmuş, dünya mucizesini merak ediyor. Dünya tarih turizmcileri çeşitli toplantılar yapıyor. Göbeklitepe’yi değerlendirmek için…
Biz hazır mıyız; 40 milyon turistten ve 32 milyar $’lık pastadan, Göbeklitepemizle, Harran’ımızla, Balıklı gölümüzle, batık şehir Halfeti’mizle dünya mirası Kelaynak kuşlarımızla, Şuayip’imizle, Tılfırındırımızla, tarihi han ve hamamlarımızla bir pastadan hak ettiğimiz kadarını almaya…
Sakın zor demeyin, Mısır 7 binlik tarihi Piramit’i ile Tunus – Fas toprak evleri ve kaleleriyle milli gelirlerinin %60’ını turizmden alıyorsa o zaman bizim ne eksimiz var. Hatta fazlamız var. Öyleyse her Urfa’lı elini taşın altına koymalı gereğini yapmalıdır.
Hazineler, işlendikçe değer buluyor. Hayde Urfalım, Hayde Türkiyem 12 bin yıl daha bekleyecek halimiz yok. Dünya seni bir kez daha tarihin, kültürün ve insanlığın merkezi olduğunu bilsin. Tam zamanıdır.
Ahmet AL