Çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan ailelerin evlatlarına kavuşma ümidiyle HDP’nin Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül’de başlattığı nöbet “Evlat Nöbeti” satılmışlığa karşı vatanseverlikle, çocuk tacizi, kalleşlik, vahşete karşı sevginin gücü ile BİRİNCI YILINI TAMAMLADI.
Dinsizliğe, Haksızlığa, iffetsizliğe, ahlaksızlığa, faşizme, ırkçılığa, zulme, terörizme Karşı tarihin çeşitli dönemlerinde şerefli bir seda bir ve asil bir duruşla “bir”ileri çıkıp zulmetin yönünü değiştirip insanlığın şeref listesinde yerlerini almışlardır .
İşte bizim terörle mücadele tarihimizde de, kendi çocuğu üzerinden bir ANA yüreği olarak başlayan ve emperyalist ülkelerin hizmetkarlığını yapan PKK ve onun parti örgütü HDP’nin amaçlarına kurban olarak, doğulu genç kız ve erkek çocuklarının dağa çıkarılmasına karşı bir kişinin duruşu ile bölge genelinde ve dolayısıyla ülkemiz de terörle mücadele yepyeni bir cephe daha kazanılmıştır.
Bu yüreği Anne sevgisi ile dolu olan yiğit kişi, çocuklarını dağa çıkarmaya hayasızca aracılık eden PKK’nın Parti örgütü HDP’nin önünde tek başına eylemi BAŞLATAN Hacire ANA diye saygıyla ismini zikrettiğimiz kişidir.
PKK tarafından Dağa kaçırılan çocukların kurtarılmasına ve geri dönmelerine öncü olarak mücadeleyi “Evlat Nöbetini” başlamasına vesile olan HACİRE AKAR annedir.2019 yılında 273,2020 yılında Ağustos ayı itıbarı ile 140 kişi ikna yolu ile terörün pençesinden kaçarak devlete teslim olmuştur.
Bu asil eylemim başlangıcından bu yana dikkat çekici olan PKK’ya katılımlar durmuş ve geri dönüşler ve teslim olanlar olmuştur. PKK bölgede açıkça faaliyet yapamaz hatta dağlarda bile dolaşamaz, barınamaz hale gelmiştir. Bölge halkını her fırsatta tehdit, ölüm ve infazlarla susturan PKK’lı teröristler bölge halkı karşısın da İFŞA olmaları sonucun da, çocuk katili vatan, din düşmanı terör örgütlerine katılım alamaz duruma gelmişlerdir.
Dileriz ve umarız ki bu aşamadan sonra, HDP’nin Kürt halkının temsilcisi değil, Emperyalistlerin menfaat, çıkar karşılığı satın aldıkları kemik yalayıcılar ve sahibinin başını okşamasına her şeyini satanlar olduğu , bölge halkı ve Kürt kökenli vatandaşlar tarafından görülecektir.
Gerek halkların özgürlüğü gerek ise Kürt sorunu diyerek ısrar edenlerin ise gerek bölge halkları tarafından gerek ise tüm vatansever unsurlar tarafından HAİN veya satılmışlar olarak muamele göreceklerdir/görmelidirler.
Selam olsun Bayrağa, selam olsun vatanın bir karış toprağına, selam olsun minarelerden okunan ezana, Selam olsun vatan savunmasında kan verip hainlere karşı mücadele de GAZİ olanlara, Selam olsun candan geçip vatanını canan bilip Mukeddesatımız ve Mefkurelerimiz uğrunda ŞEHİT olanlara.
Mustafa Hakki SEZGİN