Velilerimiz yüz yüze eğitimin ne zaman başlayacağını merak ediyorlar, öğrencilerimiz ise evde geleceğe ders verimi SIFIRA YAKIN olduğu tartışmaya dahi gerek olmayan EBA ile hazırlanıyor. Yüz yüze eğitimin ne zaman başlayacağını ben eminim ki Milli, eğitim bakanı Ziya Selçuk beyefendi de bilmiyordur. Şimdi isterseniz tahmin yapalım; Bakanlık hayırseverlerin dağıtmış olduğu tabletler hariç, 2020 yılında 500.000 tablet dağıttı.2021 yılında ise Bakan bey “Tablet dağıtımlarında her hafta daha çok öğrencimize ulaşmanın sevincini yaşıyoruz”. diyerek şimdilik 100.000 ADET daha dağıtmayı programa aldılar.
Birde üstüne 29/01/2021 tarihin de öğrencilere MÜJDESİNİ de vermeyi ihmal etmedi Müjde şöyle..
10 BİN DERS VİDEOSU
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk; “Bugün EBA TV 10.000. ders videosunu çekti. Bir videonun hazırlığı günlerimizi alıyor. Nasıl bir emek ve ne müthiş bir alın teridir bunu ancak süreci izlediğinizde anlayabilirsiniz. Emeği geçen herkese gayretleri için teşekkür ediyorum.” açıklamasında bulundu.
Sizce 10.000 ders videosu ne kadar bir Müfredata denk gelir (Yani ne kadar süre uzaktan eğitime yetecek hazırlık yapılmıştır) ve şimdilik 600.000 Tablet dağıtan bakanlık bu 10.000 ders ve 600,000 tableti dağıtarak ne kadar süre için böyle bir bütçeyi ayırmak zorunda kalmıştır ve bunlara bağlı olarak 10.000 ders videoları hazırlandığına göre öğretmenlere buradan bir güle güle mesajı var mıdır, ama asıl önemlisi tüm bunları üst üstte koyarak buncahazırlık yapılmış iken, okulların ne ZAMAN AÇILACAĞI ile ilgili sağlıklı bir tahmin nasıl yapa biliriz. Gerisini çocuklarla evde baş başa kalan veliler ve geleceğini nesiller üzerinden devam ettirecek Millet düşünsün derseniz zaten bu yazı sizin için değildir.
Değerli arkadaşlar ülkemiz eğitimde sorunlu ve zorunlu bir dönem yaşanmaktadır, sorunlu oluşu verimi sıfıra yakın olan bir eğitim oyalamaca yöntemi ile çocuklar hem bilgiden, hayattan kopuk, hem de hayatı mutfakla tablet-Telefon arasında geçmekte, ev kedisi gibi dışarı bıraksan yüzü gözü yaralı kendini eve zor atacak bir halde yaşamaktalar. Bu yıl ve önümüzdeki iki yılda üniversite sınavına girecek öğrenciler eğitimdeki eksikliklerden en çok etkilenen bir kesim oluşturacaklardır. Ayrıca ve bilhassa 5-10 Yıl sonra yetersiz eğitimden kaynaklanan ciddi sorunlarla karşılaşmak istemiyorsak sıra dışı tedbirlere müracaat etmeliyiz, Devlet zorunlu zaaf gösteriyor ise biz baş başa verip gerekli tedbirleri alarak gelecek nesillerin ve ülke olarak geleceğimizin yarınlarına çözüm üretmek zorundayız.
Dert edineceğimiz olay şudur; Bir kesim çocuklarımız alt yapı yetersizliği veya bilgisayar eksikliğinden internete bağlanamaz iken, İnternet, bilgisayar ya da bilumum materyale sahip olan gençlerimizin de kahir ekseriyeti, dijital sahanın eğlenceleri hapsinde vakitlerini geçirmektedirler. Böylelikle çocuklarımıza bal kavanozunun üstüne ekmeklerini sürdürerek, bal yedirmiş gibi vazife yapmış olmaktayız.
Eğitimin 2021 yılında etkin olarak yüz yüze yapılamayacağını varsayarak, aileler devlet destekli yaz kurslarını talep etmeleri en ivedi gerekliliktir. İmkanı olan öğrencilerin Kovid-19’un eğitime vurduğu darbenin kalıcı olmasını önlemek için yaz aylarını eğitim eksiklerini telafi seferberliği şekilde kullanmalı diye düşünmekteyim.Tayyip Başkan son AK Parti kongresinde 2023 yılına kadar eğitim daha verimli hale getirilmesi ve ailenin güçlenmesine daha çok imkan/zaman ayıracaklarını söylediler,fakat hükümetimizin geçmiş yıllardaki eğitim karnelerine bakarsak ben şahsen sadece ümitli olup umudunuzu kıracak söz söylemek istemiyorum. Veliler olarak ayakta ve atakta olmalı diye ısrar ediyorum.
Buyurun Çok sayın Milli eğitim bakanımızın dilinde bir kaç satır daha sunalım sizlere.
“YILLAR ALACAK BİR DENEME SÜRECİNİ AŞMIŞ OLDUK”
Adı kovid-19 olmazsa da ilerki yıllarda yüz yüze eğitimin sadece ÖZEL OKULLARIN ÖĞRENCİLERİNE verile bileceğini veya eğitim-öğretim için daha başka engellerin ortaya sürüleceğini,oyalama taktiklerini ve kasap havası eşliğin de vereceklerini kabul ederek gerekli girişimleri şimdiden başlatma zamanıdır diye düşünmekteyim.
Çünkü pek sayın ve özel okul sahibi Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, 23 Mart 2021tarihin de basına yaptığı açıklamada, “Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. EBA altyapımızı güçlendirdik. Hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu.
“Bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz. Birçok okulumuzun buna ilişkin altyapısı uygun” dediler.
“EBA platformu dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitesi haline geldi. Öğrencilerin bu derslere katılım yüzdesi, ilkokul seviyesinde yüzde 66, ortaokul seviyesinde yüzde 73, lise seviyesinde yüzde 77 olarak gerçekleşti.
“Ayrıca bu süreç bize bazı dersleri uzaktan eğitimle verebileceğimizi gösterdi. Bu durumun devam ettirilebileceğini düşünüyoruz. Eğer salgın olmasaydı yıllar alacak bir deneme sürecini aşmış olduk.” dedi.
Bilmiyorum bu beyanlar ve mevcut durum bize tedbir almamız gerektiğini ve bire bir yüz yüze,eğer şartlar oluşmaz ise de, biz bize eğitimin şartlarını oluşturmak mecburiyet aşamasın da olduğumuzu anlatıyor mu?
Geleceğimiz olan çocuklarımızı uzaktan eğitimin olumsuz şartlarından kurtaracak planlarınız var mıdır, çocuklarımızın ve dolayısıyla ülkemizin gelecekleri olan öğrencilerimizi sonu olumsuz manada belirli olan şartlara teslim etmemeliyiz. Evet, yüz yüze eğitim yerine öyle görünmekte ki gelecek günlerde BİZ BİZE eğitim sistemine mecburi geçiş olacak gibi görünmektedir.
BAKAN SELÇUK’TAN AÇIKLAMA: KISA VADEDE ZOR
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Temel gayretimiz ve ilkemiz, deneyimlerimizin de ışığında, kontrollü şekilde yüz yüze eğitime geçmek. Salgının seyri nedeniyle, tüm sınıfların aynı anda ve tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor” dedi. (13.2.2021)
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi /Genel Yayın Yönetmeni