16 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle

TALİBAN, SELEFİ, İÇTİHAD, MÜÇTEHİD

7 Eylül 2021
Mustafa Hakkı Sezgin
0 0
0
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta PaylaşE-Posta Gönder

Hepimiz bilmekteyiz ki tüm mezheplerin kaynağı Kur’an-ı kerim ve Hadisi şeriflerdir. Burada farklılıklara yol açan Kur’an-i ifadelerin farklı anlamaktan/yorumlamaktan  ve  Hz.Muhammed (s.a.v.) değişik yer/zamana bağlı olmaksızın  farz olmayarak yaptığı işlerin benimsenmesi ile beraber  meşreplere göre dinin daha anlaşılır/kolay şekilde yaşanmasına hizmet gayesinden kaynaklanmaktadır.

Günümüzde mezheplere gerçekten ihtiyaç farklı anlayışların/yorumların kurumsallaşması anlamında, Müslümanların dinini yaşaması adına ciddi öneme haizdir. Her ne kadar Mezheplere ihtiyaç yok diyenlerin ; Kuran’dan: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin…” Al-i İmran Suresi 103. Ayetini delil olarak gösterseler de bu ehli sünnet alimler tarafından bu ayetin mezheplerin karşıtlığın da kullanılmasını kabul edilmeyip ibadetlerin selameti adına uygun görünmemektedir. Her ne kadar mezheplerin varlığının İslam âleminde birlik oluşturulmasında en büyük engellerden biri olarak görülse de, Mezhep karşıtı olanlar tarafından kullanılmaya çalışılsa da ve Mezhepler arası çatışmaların siyasi, dini egemenlik ya da menfaate dayalı çatışmalara araç olarak kullanılsa da; İnananlar açısından mezhepler bir bütünün parçaları olarak bağlayıcılığı kabul edilmektedir/edilmelidir.

İslam mezhepleri, başlangıçta İlk dönemlerde Hz. Ali ile Muaviye arasındaki iktidar mücadelesi olması ile beraberin İslam toplumunda bölünme Haricilik şeklinde ilk mezhepsel ayrışmayı getirmiştir. Daha sonraki yıllar da, üçüncü yüz yıldan sonra  İnanç etrafında yapılan tartışmalarla ibadette,  itikadi ve Ameli mezhepleri de ortaya çıkmıştır. Sünniler günümüzde itikatta  Maturidilik ve Eşarilik, fıkhi açıdan Ameli olarak da  Hanefi, Şafii, Maliki ve Hanbelî mezheplerine bağlıdırlar. Bu dört mezhepten ilki olan Hanefi mezhebi itikad olarak Maturidiliğe diğer üç mezhep ise Eşariliğe bağlıdırlar.

SELEFİ GÖRÜŞÜ

İşte burada Sünniliğe bağlı olduğu halde, Sünnilik’te olan icma-i ümmete, kıyasa ve re’ye başvurulmasını kabul etmeyen, her sorunun çözümünü yalnızca Kur’an’da, Sünnette, sahabe ve tabiunun görüş ve uygulamalarında arayan bir grup daha vardır.

Selefilk; Terimine bağlı olarak iman esaslarıyla ilgili konularda ilk dönem bilginlerini izleyerek âyet ve hadislerdeki ifadelerin zâhiri ile yetinip bunları aynen kabul eden, teşbih ve tecsîme düşmeyen, bunları başka bir anlama çekme (te’vil) yoluna gitmeyen Ehl-i sünnet topluluğunu belirtmek için kullanılır.

Selefiyye anlayışının en belirgin özelliği akaid sahasında akla/ İctihâde rol vermemek, âyet ve hadisle yetinmek, mânası apaçık olmayan, bu sebeple de başka mânalara gelme ihtimali bulunan âyet ve hadisleri yorumlamadan, bunları bilmeyi Allah’a havale etmektir. Bunlar; Selefiyye veya Selefiyyun (geçmişe bağlılar) olarak anılır. Selefilik, sözlükte selef “önceki nesil”, selefiyye de “bu nesle mensup olanlar” anlamı taşır.

SELEF KİMDİR ?

Eş‘arîlik ve Mâtürîdîlik ortaya çıkıncaya kadar, Sünnî Müslüman çevrede hâkim olan inanç, Selef inancıdır, yani Kur’an ve sünnetin verdiklerinden yola çıkarak yaşanan dini anlayıştır. Hanbelî mezhebi, Selefiyye anlayışına en yakın Sünni mezhep olarak tanınır. Hz.Ebubekir ve onun arkadaşları, sahabeler, onlardan sonraki tabiin nesli ve tabiu tabiin nesilleri, Hasan Basri ve arkadaşları ve İmam Şâfiî, İmam Mâlik, İmam Ahmed b. Hanbel -bir kısım görüşleri itibariyle Ebû Hanîfe, Evzaî, Sevrî gibi müctehid imamlar, Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Dârimî, İbn Mende, İbn Kuteybe ve Beyhaki gibi hadisçiler, Taberî, Hatîb el-Bağdâdî, Tahâvî, İbnü’l-Cevzî ve İbn Kudâme gibi bilginler Selef düşüncesinin önde gelen isimleri arasında sayılabilir.

Selefi alimler olarak da İbn Teymiyye, İbn Kayyim el-Cevziyye (ö. 751/1350), İbnü’l-Vezîr (ö. 840/1436), Şevkânî (ö. 1250/1834) ve Mahmûd Şükrî el-Âlûsî (ö. 1342/1924) sayılabilir.

SELEF’İYİZ DİYENLER KİMDİR

Genelde kendilerini selefi görüş olarak tanımlayanlar Ehl-i sünnet olmalarına rağmen, güncel/döneme ait yaşayışlara/sorunlara çözüm üretmemenin/ üretememenin olumsuzluğundan kaynaklanan çözümsüzlükle beraber diğer islami görüş/mezhepler ile aralarında mesafe oluşturmuşlardır. Bu Katı yorumlama düşüncesine bağlı olanlar 3.üncü yüzyıldan sonra ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm bulmakta isteksiz/ yetersiz kaldıkları için, bulunacak  yeni çözümlerin İslam’ın özüne zarar vereceğini/aslından saptıracağını  düşündüklerinden kaynağa uygun yaşamı tercih etmişlerdir. İslam’ın kavrayıcı ve kapsayıcı yönlerini bir tarafa bırakarak; İslam’i tebliği ve toplumsal yaşayışı güya tavizsiz! katı  yorumları benimseyerek gündelik hayat içersin de  uygulamaya/yaşatmaya çalışılması ile bu düşünce sonuç olarak şiddetin kucağına düşmüş/düşürülmüştür. Bundan faydalanmaktan geri durmayan İslam düşmanları da bu örgütlerin söz ve  uygulamalarında ki şiddet ifade eden davranışlarını medya ve basında kullanarak İslam’ın ve Müslümanların şiddet yanlısı olduklarını sahnelemek fırsatını kaçırmamışlardır ve bundan sonra da Afgan yönetiminin her olumsuz hareketine de İslam’ın Müslümanları olumsuz imajı olarak sergileyeceklerdir.

Mücahit,şerefli Afgan halkı

Uzun yıllardan bu yana sömürgeciler karşı mücadele eden Yiğit Afganistan halkını ayrı bir yere koyarak devam edelim, Taliban denilen ve şu anda Afganistan’da etkin güç olan Sünni /Hanefi olan yönetimin de inanıştan/itikattan daha çok ameli olarak bazı eksik/yanlış-Katı  yorumlamaları vardır. Şu anda ABD, Rusya, Çin, AB, İran her bir ülke ülkenin üzerine çekirgeler gibi saldırmaktalar, bize düşen Emperyalist İslam düşmanı rejimlere karşı Nüfusun büyük ekseriyeti Sünni ve Peştun-Tacik-Özbek-Hazara olan Afgan halkının yanında olmaktır. Bu bizim kardeşlik tarihi görevin yanın da Milli menfaatlerimizi de zorunlu kılmaktadır.

Savaşın ve yokluğun/yoksulluğun bitmediği ülkenin Afganistan halkı ve İslam uğrunda cihat eden Mücahitleri, üç Emperyalist güce de vatanını namusunu terk etmemiştir. Üç yenilmez güç denen Emperyalist sırtlanı da İngiltere(1919)-Rusya(1989)-ABD(2021) tarihlerinde kesin zillet ölçüsünde yenilgiye uğratmış ve şimdi de gelecekte ki hayata refah/barış umudu ile bakan övgüyü/ilgiyi hak eden bir Millettir.

İSLAM MASKELİ TERÖR ÖRGÜTLERİ

İslamın temel kaynağı Kur’an ve Hadislerin hükmü ile hareket ettiğini söyleyerek, her gün değişen hayat şartları ve ilerleyen teknikle birlikte birtakım ortaya çıkan yeni meselelere ve bunlara dinî açıdan bir hüküm verme ihtiyacı doğduğu halde, çözüme yanaşmadan İslam’ı çözümsüzlük dini gibi göstererek, şiddeti öne çıkararak bulundukları toplumları terör bataklığına çeviren örgütler, kendilerine uyanlara  cenneti  vaad etmektedirler işte bu örgütlerin bazıları.. IŞİD, DEAŞ, Boko Haram, Cundullah (İran), Eş-Şebab.. gibi çözümsüzlük ve şiddet metodunu  tebliğ yolu olarak tercih eden örgütlerdir. Bu terör örgütleri İslam’ın ilk üç yüz yılında yaşamış İslam yıldızlarının ne selefi olabilir nede onları temsil edebilecek selefi olarak adlandırıla bilinir. Olsa olsa Batıl dünyanın ve CIA’nın paralı/satılmış askerleri olabilirler.

 

Hepimiz şunu bir kere daha bilmeliyiz ki, semavi dinler diye bir tanım yanlıştır, din tektir o da İslam’dır. Sadece ve illa ki gönderilen peygambere dinin hayata geçirilmesi manasında şeriat hükümlerin de değişiklikler vardır. İşte bu yolu takip ederek; Dileriz her ne kadar şartlar olumsuz görünse de 42 yıldır savaşan bu ülkeden başlamak üzere, İslam’ın arzı kaplayan engin ilahi ilkeleri ile ayrılıktan beslenen ve biri birilerini tamamlayan mezhep uygulamaları ile barış tüm bölgeye hakim olur, İslam mezhep-meşrep-ırk farklılıkları ile birlikte inanan gönüller de yer bulur ve insanlığın saadetine ve selametine açılan sonsuzluğa götüren Sırât-ı müstakîmimiz  olur.

 

Mustafa Hakkı SEZGİN / 07 EYLÜL 2021

Türkiye Postası Gazetesi /Genel Yayın Yönetmeni

 

 

 

 

Mustafa Hakkı Sezgin

Tüm Yazıları

Bu yazının bağlantısını kopyala:
Etiketler: . SelefiAfganistanBoko HaramCundullahDEAŞEhli sünnetEş-ŞebabEşariHanbelîHanefiİÇTİHADİranIŞİDMalikiMaturidiMÜÇTEHİDŞafiiŞiiTALİBANTecsîmTeşbihTevil
Önceki Haber

MÜLTECİ SORUNU ve AFGANİSTAN’DA YENİ BÜYÜK OYUN

Sonraki Haber

AİLEDEN GEÇİLEMEZ, ÇÜNKÜ AİLE VAZGEÇİLMEZ!

Sonraki Haber

AİLEDEN GEÇİLEMEZ, ÇÜNKÜ AİLE VAZGEÇİLMEZ!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Etiketler

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Kanser Korona Kudüs LGBT Medine Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Copyright © 2022 Türkiye Postası Gazetesi
www.turkiyepostasi.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edillir.

Toplam Ziyaretçi Sayısı
2857871

Etiket Bulutu

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Kanser Korona Kudüs LGBT Medine Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Köşe Yazıları

Erdoğan’ın sabrı, Bahçeli’nin cesareti ve Terörsüz Türkiye

14 Mayıs 2025

“Ülkemde Siyonist İstemiyorum”

1 Mayıs 2025

Türklerin Yahudilerle savaşları

20 Nisan 2025
  • Künye
  • Reklam Politikası
  • Gizlilik ve Koşullar

Köşe Yazıları I Türkiye I Gündem I Siyaset I Dünya I Ekonomi I İktibas I Tarih I Sivil-Toplum I Din &Yaşam I Eğitim I Spor I Kültür & Sanat I Sağlık I Teknoloji

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist