16 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle

ŞANLIURFA’DA PEYGAMBER(S.AV.)’İN EMANETİ KAYIP SAHABELER

10 Kasım 2019
Mustafa Hakkı Sezgin
0 0
0
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta PaylaşE-Posta Gönder

İslam orduları, Hz. Ömer döneminde Hicri 19’da doğuda Sasani’ler ve batıda da Bizans’lılarla savaşırlar. Kazanılan zaferlere yenisini eklemek ve İslamın diriltici nefesini daha çok bölgede tebliğ etmek amacı ile  bir ordu da Cezire bölgesine gönderilir.

Hz. Ömer, (r.a) Saad ibni Ebu Vakkas’a bu orduyu hazırlaması için emir verir. İyad b. Ğanem (r.a) bu ordunun komutanı olarak tayin edilir. İyad b. Ğanem, Rakka, Urfa ve Harran’ı sulh yoluyla fetheder. Evet, tarihle de sabit bu son kısa bilginin önemi şudur, Urfa halkı İslam ordularına karşı savaşa girmeden, sahabeler ile  savaşmadan  İslam ile müşerref olmuştur.

Şanlıurfa’daki kayıp sahabe mezarları

İyad b. Ğanem komutasında ki İslam ordularından  şehrimizde  iki Misafirimizi kalmıştır, bunlarda birincisi Hanzala El-Katib ve diğeri de künyesi Ebu Zürere ve adı Ediy ibni Umeyre El Kindi olan sahabelerimizdir.

Hanzala El-Katib kabrinin tarihi süreci

Hanzala El-Katib’in bugünün Nur Ali Camii mıntıkasında ki mezarı daha sonraki yıllarda Urfa’da kontluk kuran (1098) ve 40 yıl Urfa’da kalan haçlıların (Fransız kolu)  yaşadığı dönemlerde tahrip edilmiş ise de , şehri daha sonra fetheden İmâdüddin ZENGİ (1127-1250) döneminde tekrar imar ve ihya edilmiştir.

Daha sonra ki yıllarda Urfa’da yaşayan Ermeniler bu Mezar yerinin olduğu mıntıkada mahalle kurdular. Savaşlarla ve yokluklarla mücadele eden Osmanlı devletinin zayıf yıllarına denk gelen bu dönemde, Ermeniler  mahalle kuruluşunda Hanzala El-Katib’in mezarı tam ortada kalacak biçim de giriş çıkışa kapalı yerleşim yaparak mezarı gözlerden uzak bir konuma getirdiler. Bununla da kalmayıp mezarın üstüne toprak ve molozlar atarak Kabrin yerini kaybettirdiler.

Ta ki, Şanlıurfa’nın en eski mezarlığı olarak değerlendirilen  “Şanlıurfa’nın Bey kapı Mahallesinde eski bir evde bir evde, inşaat çalışmaları dolayısı ile kazı yapılıncaya kadar bu sahabenin kabri sır olarak kaldı.  Mezarlıktaki  Kitabenin tercüme edilmesiyle Peygamber Efendimiz (s.a.v)‘in en önemli vahiy katiplerinden ; Burada bulunan kabre ait taşın üzerinde yapılan araştırma bulguları göre, vefat eden ve orada yatan kişinin Hanzala El-Katib olduğu tespit edilmiştir.

Tüm bu çalışmalar sırasın da Mahalle muhtarı Halil Felhan,taşın üzerindeki yazıyı okutmak için götürdüğü  bir Suriyeli tarafından da taşın üzerindeki, Hanzala El-Katib’in isminin de olduğu kati biçimde sabit olunca bilgi basında haber oldu ve  kısa bir zamanda şehrimizin medya ortamında paylaşıldı. Fakat kabrin bulunduğu yerde  bir sahabe mezarının olmasını istemeyen güruh tarafından Hanzala El-Katib’in mezar taşı, takip eden bir kaç gün içersin de çalındı. Taşın çalınmasında ki amaç,kanıt olan taşın ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. Bundan sonrada  tüm dikkatler sahabenin yanında bulunan Selçuklu bir  kadın ve erkeğe ait olan mezarlardan çıkan gayet gösterişli  mezar taşlarına çekilmeye çalışılmıştır. Bu iki mezar taşının sonra ki yıllarda yazılan  Büyük Selçuklulara ait  Yusuf ağa ve hanımının mezarı olduğunu belgeleyen  (1210 yıllık) mezar taşları ve kitabeler  olduğu tespit edilmiştir.

Şanlıurfa’daki Müzeye de  sonradan bulunan iki Selçuklunun mezarına ait taşlar götürülmüştür. Sahabemize ait mezat taşı çalınarak kaybedildiğinden,  sahabeye ait olan mezar taşı olmadığı mazeretinden yola çıkılarak , orada yatan sahabenin, Peygamberimiz  (s.a.v.)in sır katibi Hanzala El-Katib  de  yok sayılmak istenmektedir. Bazı yetkili kişiler ise bu bilgiler sabit ve kati olmasına rağmen, Sahabenin mezar taşını çalarak, orada sahabe mezarı olmasını engellemek isteyen güruha destek vererek,sahabe  mezarını ziyarete açmayarak, sahabe düşmanlarının amaçlarına ortak olmaktadırlar.

Çok şükür , her şeye rağmen, kazının hemen sonrasın da gereken yerlere doğru bilgiler ulaştırılmış ve bulunan kabrin üzerindeki taşın varlığı ile beraber, Peygamber Efendimiz’in vahiy kâtibi Hanzala el-Kâtib’in kabrinin  Urfa’da olduğu bilgisi,  Harran Üniversitesi akademisyenleri ve  İslam tarihçilerinin yaptıkları incelemeler ve  belgeler ile  tescil edilmiştir.

İkinci  kayıp sahabemiz ise künyesi Ebu Zürere ve adı Ediy ibni Umeyre El Kindi olan sahabemizdir. Şanlıurfa hava alanına 13 km mesafede olan ebu Zürare’nin köyü, cumhuriyetten sonra Alpı köyü ismi verilmişse de, halen halk tarafında sahabe köyü olarak tanınmakta ve ziyaretlerde devam ermektedir.  Tarihi kayıtlara bakıldığın da bu köyün de içinde olduğu bölge Hz. Muaviye tarafından bu sahabeye verilmiştir.Bizim bu sahabemizden tekrar bahsetmemizin sebebi yetkililerin tanıtımda daha fazla ilgi göstermeleri ve Müslümanlar tarafından daha fazla ziyaretlerini sağlamak gayreti iledir.

İki tane sahabeden bahsediliyor, Peygamberimiz(s.a.v.)’in iki emanetinden bahsediyoruz. Bu Sahabelerimizin gün yüzüne çıkarılmasın da  Mevlana aşıkları derneği medresesin de baş Müderris olan Abdulhakim TAŞKIN hocanın ve  babası olan, Urfa’mızın değerli Alimlerinden, Halil TAŞKIN Hoca efendinin de bu konuda çok değerli gayretleri, incelemeleri olmuş ve gerekli yerlere bu bilgileri ulaştırmışlardır.

Edinilen bilginin  kaynağına gelince, Halil Taşkın hocamız, Erzurum’dan bir kütüphane satın alır, edinilen kitaplar arasında Cezire civarında ki sahabelerden bahseden el yazması bir kitap görür, Hanzala El-Katib’in  şehir merkezinde ve Ebu Zürere’nin de cezire bölgesinde ve şehre bir buçuk günlük mesafede ve kuzey-Batı yönündeki bir köyde meftun olduğunu görür. Halil hocamızın bu bilgileri açığa çıkarmasından sonra oğlu Baş Müderris Abdulhakim Taşkın hocada bir çok resmi kurum ve bu işin bilenlerinin bulunduğu ortamlarda bir çok kişiye ulaşarak sahabelerin mezarlarının tanıtımı için fedakarhane çabalar sarf etmiştir.  Şu anda Ebu Zurare’nin kabri çok tanınmamakla beraber halen o köydedir ve ziyarete açıktır. Daha sonra bu kaynak kitap Halil hocamız tarafından, Kuveyt’ten gelen bir ilgiliye 1983 yılında Talebelerin  ihtiyacını karşılamak için dini hizmet adına  satılmıştır.

Biz de Türkiye Postası gazetesi olarak, Sahabelerin, Anadolu topraklarına İslam’ın getirilmesin de çok ciddi bir katkıları olduğunu, Hz. Ömer devrinden itibaren sahabe ordularının fetihler yaptığını ve  Şanlıurfa’nın da o tarihlerde İslam ordularına kapılarını açarak İslam’la şereflendiğini  bir an olsun unutmadan, bu iki Sahabemizi  Peygamber (s.a.v.) emaneti  bilerek onlara gereken saygı ve ilgiyi halkımızdan, devletimizden ve şehrimizin ileri gelen ilgililerinden görevlerini yapmalarını ve bu Sahabelere sahip çıkmalarını bekliyoruz. Bizler için manevi değerleri olan bu sahabe kabirlerine  ancak değerlerin değerini verecek, değerli insanların sahip çıkacaklarını biliyor ve bekliyoruz. Biz Müslümanlar için  Peygamber misafiri hükmünde olan bu sahabelerden gerekli hizmeti esirgemeyeceklerini umut ederek ,yerel yöneticileri ve diğer ilgilileri, inanan ve iman edenlerden olduklarını bildiğimiz şehrimizin yöneticilerini, böylesine değerli bir Hizmette hisse sahibi olmaya davet ediyoruz.

 

 

Selam, Sevgi ve Muhabbetle

TÜRKİYE POSTASI GAZETESİ

Genel Yayın Yönetmeni

Mustafa Hakkı SEZGİN

Mustafa Hakkı Sezgin

Tüm Yazıları

Bu yazının bağlantısını kopyala:
Etiketler: (r.a)Abdulhakim TaşkınBizansEbu Ümeyrel El Kindi (r.a)El CezireHanzala El-Katib (r.a.)Hz. Ömerİmâdüddin ZENGİİyad b. Ğanem (r.a)Sad b. Vakkas (r.a.)SahabelerŞanlıurfa
Önceki Haber

URSİAD, Anadolu yakasında İstişare toplantısı düzenledi.

Sonraki Haber

BALIKESİR 3. TÜRK MÜZİĞİ ULUSAL SEMPOZYUMU YAPILDI

Sonraki Haber

BALIKESİR 3. TÜRK MÜZİĞİ ULUSAL SEMPOZYUMU YAPILDI

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Etiketler

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Kanser Korona Kudüs LGBT Medine Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Copyright © 2022 Türkiye Postası Gazetesi
www.turkiyepostasi.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edillir.

Toplam Ziyaretçi Sayısı
2857939

Etiket Bulutu

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Kanser Korona Kudüs LGBT Medine Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Köşe Yazıları

Erdoğan’ın sabrı, Bahçeli’nin cesareti ve Terörsüz Türkiye

14 Mayıs 2025

“Ülkemde Siyonist İstemiyorum”

1 Mayıs 2025

Türklerin Yahudilerle savaşları

20 Nisan 2025
  • Künye
  • Reklam Politikası
  • Gizlilik ve Koşullar

Köşe Yazıları I Türkiye I Gündem I Siyaset I Dünya I Ekonomi I İktibas I Tarih I Sivil-Toplum I Din &Yaşam I Eğitim I Spor I Kültür & Sanat I Sağlık I Teknoloji

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist