ALLAH ve melekleri nebi’ye çokça selat ederler. Ey müminler! Sizde ona selat edin ve tam teslimiyetle selam verin. Ahzap(33/56)
Ey müminler! Allah ve melekleri nebi’ye yardım ederek onu her hususta destekliyor. Sizde ona destek olun. Onun davasına ve getirdiği dine yardım edin. İslam’ın yayılması, duyulması için çaba gösterin. Onun rehberliğine tam bir teslimiyetle bağlanın. Böylece buyuruyor rabbim’iz, emrediyor inanan gönüllere. Selat dua demektir. Selavatta çoğul olup dualar manasındadır. Hz Peygamber (sas)için yapılan dualara selavat denir. Selat günahlarımızın affedilmesi için dua etmek demektir. Selatü selam ahidleşmektir. Selat-ü selam okumakla peygamberimiz vasıtasıyla Allah’a olan ahdimizi yenilemiş, ahdimize sadık olduğumuzu tekrarlamış oluyoruz.
Allah’ımızın bizim ibadetimize ihtiyacı olmadığı gibi, Hz. Muhammed’in de bizim selatü selamımıza ihtiyacı yoktur. O’na dua eden kişinin yanı bizlerin onun şefaatine ihtiyacı vardır. Hz.peyğamber’e (s.a.s) selavat getirmekle kendi lehimize dua etmiş oluruz. Allah resulü Hz Muhammed(s.a.s) şöyle buyuruyor ‘’ Kim bana tek bir defa selatü selam getirirse, Allah’da ona on defa selat eder’’ diyerek bize müjdeyi veriyor. Selatü selam Allah ve resülüne yakınlaşmanın en kolay ve güzel yoludur. Resülü Ekrem (s.a.s.) Kıyamet gününde insanların bana en yakın olanları bana çokça selatü selam getirendir. Buyurarak bize istikamet veriyor. Siz Peygambere selavat getirmek o’na yağcılıktır da diyen şeytanın atına tersten binmiş bize Kuran yeter diyenlere bakmayın, onlar Peygamberi aradan çıkarıp Kur’an-ı tahrif etmek isteyen Kur’an düşmanıdırlar.
Peygamberimize gönderilen selatü selamlar nasıl önemli ise, kur’an- ı kerimi anlamak ve yaşamak, Allah’ın sevgisini ve affını kazanmak için Hz. Muhammed(s.a.v.)’in hadisleri ve de sünneti şerifleri Önemli ve vazgeçilmezdir. Allah, kendisine itaat edilsin diye peygamber gönderir. Peygambere itaat ise, onun zatına oldduğu kadar, ferdî-içtimaî, maddî-mânevî aydınlığa vasıta ve vesile olması hasebiyle Allah’a dır. Allah ve resülüne itaat eden en büyük kurtuluşla kurtulmuştur.(Ahzap süresi33/71.ayet) ’’Kim resüle itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kimde yüz çevirirse bil ki biz seni onlara bekçi göndermedik’’(Hadisi kudsi). Hadislerin önemi bu kadar açık bir şekilde bize duyuruluyorken bazı aklı evveller hadisler tartışılsın derken cehalet ve gaflet ile islam düşmanlarının oryantalistlerin amaçlarına hizmet ediyorlar. çünkü ehli küfür 200 yıllık oryantalist proje şunu hedefliyor:
Hadisler tartışılsın! Ardından Peygamber”in konumu tartışılsın ve devre dışı kalsın!
Sonuçta, Her kafa Kurân”ı yorumlasın, neredeyse kelle sayısı Kur”ân çıksın. Nifak çıksın ve insanlar dinden uzaklaşsın, kaçsın!
Sözün özü: Hadisleri, Hz. Peygamberi tartışmalı hâle getirip Kur’ânı kıt akıllarına göre yorumlamak.
Son söz: Hadisler, Kur”ân”ın önüne geçiyor diyenler, kendileri yazdıkları onlarca cilt ve binlerce video paylaşımları ile hadislerin de, Kur’ânın da önüne geçirdiklerini görebiliyorlar mı acaba? Ashâb-ı kirâm’ın pek çoğu Arap idiler ve Arapçayı da gayet iyi biliyorlardı. Hal böyleyken nâzil olan âyetlerin ne demek istediğini, onunla Mevlâ Teâlâ’nın ne murad ettiğini Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e sorup öğreniyorlardı. “Nitekim Allah kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitabı ve Hikmeti getirip size bilmediklerinizi öğreten bir Resül gönderdik.” (Bakara: 151) buyurmaktadır.
Evet gelelim selat-ü selamlarımızın nasıl peygamberimize arz olunacağına, en avam tabir ile rabbimizin binbir hikmeti saklı kalmak kaydıyla bu dönemde en uzaklara bile anında gönderilen yazışmaları düşünüyor olsak bile; Toplu veya tek, tek atılan mesajlar, marifeti ile kayıtlı tüm alıcılara nasıl seri ve hızlı bir şekilde ulaştığını görüyor ve her gün cep telefonumuza veya mail adreslerimize gelen mesajlara şahit oluyor ve şaşırmıyor isek selat-ü selamlarımızın da iletilmesi şaşırtıcı olmamalıdır. Elhak, İnkar için şüpheyi ortaya sürenlere ispat bizim işimiz değil.
Rabbim’de şöylece bizi uyarıyor.’’İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın’’ Kaf/18. O zaman peygamberimize göndereceğimiz dua ve salavatların da ona arz edileceğinden asla şüphe etmiyoruz.
Allah (c.c) ’’Ben onu yücelerde anıyor ve övüyorum, meleklerimde onu tazim ediyor. EY İMAN EDENLER! Sizde onu anın, övün ve tazım edin.’’ (Ahzap /56) Elbette ki Bu hitapların tümü sadece Allaha ahiret gününe inananlar ve de Hz Muhammed’e ümmet olanlar içindir. Öyle ise haydi gelin kendimize kötülük etmeyelim, dilimiz dönüyor iken, bedenimiz sağken, nefsimizin aldatmasına aldanıp ahirette peygamberi Zişan Hz muhammed’in şefaatinden mahrum kalmayalım. Allah’ım, efendimiz Hz Muhammed’e selat et ve O selat ile bizleri bütün korkulardan ve afetlerden koru, onunla bütün ihtiyaçlarımızı gider, bizi bütün günahlardan temizle. O selat ile bizleri katında en güzel derecelere çıkar. Amin, amin, amin
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi / Genel Yayın Yönetmeni