Uzun bir Zamandan sonra İnsanlığın Ata yurdu olan şehrimi toprağını insanını mübarek/ tarihi ziyaret yerlerini görmek için tekrar Urfa’ma geldim. İlk bir kaç gün sonunda aklıma büyük umutlar ile seçilip meclise gönderdiğimiz ve Memleketlerinin menfaatlari için çalışacaklarına yeminler eden Milletvekillerimiz geliverdi, şehirleri için durmadan gece gündüz büyük bir azim ve özveri ile çalışan-koşturan ! Sorsan adlarını pek az Urfalının bildiği ve hatta kahir ekseriyetinin bilmediği Şanlıurfa Milletvekilleri, hani şehre gelir gelmez önce davetlere sonra taziye ve oradan da Metropollere doğru akıp giden vekillerden bahsediyoruz.
Tarihi şehrin huzuru
Köprübaşı Balıklı göl Arasındaki Tarihi adada o kadar düzensizlik çaresizlik var ki, bir de at arabalarını ve yük taşıyan eşekleri de bıraksalar tam 50 yıl önceki Urfa olurdu diye düşünmeden edemedim. Tarihi adada anarşi-kargaşa-başıboşluk öylesine hakim ki, kendinizi Filistin, Ürdün, Cerablus sokaklarının atmosferin de hissediyorsunuz, tarihi bir bölgede Tarihin verdiği/vereceği huzurdan,nizamdan, intizamdan eser yok.
Gölgesiz şehir Şanlıurfa
Öncelikle ve özelikle şuradan başlayalım; Şanlıurfa 12.500 yıllık tarihi ve kültürel zenginlikleri ile tüm Dünyayı gölgesinin altına almış, mertlikte ve cömertlikte ve hatta İbrahim’i berekette eşsizdir. Büyük İskender’in kurmuş olduğu ve 376 yıl hüküm sürdüğü (MÖ 132 ile MS 244 yılları arasında) Osroene’nin başkenti olarak suyu bol olan manasına gelen Edessa ismi ile anılmıştır. Evliya Çelebinin seyahat namelerinde ise derelerden, su değirmenlerinden saatlerce gölgesinde seyahat edinile bilen yollarından bahseder iken; Bugün tarihi ada istikametinde şehrin bir başından bir başına altında gölgelenecek, altında oturacak parmakla sayılacak kadar ağaç varlığı olan acınacak bir hale getirilmiş gölgesiz Şehir Şanlıurfa ile baş başayız. Şehrin tarihi ada bölgesinde ağaçtan daha fazla çirkin-estetikten yoksun-sağlık, hijyen şartlarını zerre barındırmayan seyyar satıcılar tarafından işgal etmiş durumdadır.
Orman Genel Müdürlüğü’nün 2018 verilerine göre % 29,00’u ormanlık alan olan Türkiye’de; İller bazında ormanlık alanların oranına göre Şanlıurfa SONdan üçüncü durumda. Buyurun..
Türkiye’de oran olarak en fazla ormanlık alana sahip olan ilk 10 İL
1-Karabük: %71,58,
2-Muğla: %67,54
3-Kastamonu: %66,16
4-Bolu: %64,92
5-Sinop: %64,11
6-Yalova: %60,07
7-Bartın: %59,25
8-Bilecik: %57,26
9-Artvin: %56,78
10-Zonguldak: %56,06
Türkiye’de oran olarak en az ormanlık alana sahip olan SON 7 İL
75-Kars: %4,26
76-Aksaray: %3,01
77-Van: %2,38
78-Nevşehir: %2,16
79-Şanlıurfa: %0,77
80-Ağrı: %0,54
81-Iğdır: %0,00
Urfa büyümüş değil mi ?
Benim güzel hemşehrim şehre yeni gelen misafir veya eski Urfalıya yedi başlı ejderhayı tek başına tek kılıçla darbesi ile kendisi devirmiş şövalye edasıyla soruyor, şehriniz büyümüş değil mi diye, benim güzel kardeşim İnsan vücudunda hasıl olan urlara veya obeziteye mahkum olmuş evden çıkamayan çocuğunun büyümüş olmasına ne kadar sevinirse bende o kadar seviniyorum diyorum; Şehir kendisi Park ve ağaçlardan, yeterli sosyal alanlardan yoksun büyüdüğü için hastalıklı olarak genişlemekte ve fakat içinde yaşayacakları da hasta ederek genişlemeye devam edecektir diyorum ve acaba şehrin feryadına ses olabilir miyim umudu ile yazıyorum, buyurun..
Şanlıurfa’da 2020 yılında 1 milyon 107 bin fidan; 18 yılda ise 26 milyonu aşkın fidan toprakla buluşturuldu ise de, yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 7’inci Büyükşehri olan Şanlııurfa orman varlığı sıralamasın da çok gerilerdedir. Büyüdü gelişti dediğimiz şehrimizin yerleşim alanlarının bulunduğu şehir/ilçe merkezlerinde ki şehrin genelindeki kötüye gidişi önlemede ki görev başta resmi kurumlar ile beraber Şanlıurfa’da insanına düşmektedir; Sanayii siteleri, OSB, Çarşı girişleri, çevresi müsait olan esnaf, Mütahitler, Okul yöneticilerine düşmektedir. Şanlıurfa’da şehirleşmeyi beton dökmek olarak anlamayan, Urfa’daki yerleşim alanlarına park yapmayı görev olarak kabul eden ve imar vermeyi Rant kapısı olarak görmeyen her park yapmayı veya dikilen her ağacı şehri için kazanç kabul eden, Şanlıurfa’da görev yapan Başkanından encümenine İMAR işlerinde rolü/oy hakkı olan tüm belediye birim ve kişilerine, sivil toplum kuruluşu olarak icraat yapana, yazara, çizere, boşta gezere, şehrinin derdiyle dertlenmesi şehrin bireyi olması dolayısıyla vefa borcudur ve elzem bir görevdir.
Gördüğümüz kadarıyla Şehrimiz de ağaçlandırma görevinde eksik kaldığımız gerçeği yetkililerde ve duyarlı vatandaşlarımızda en acil ihtiyaçlar listesinde yani farkındalık oluşmuş durumdadır ; Şimdi en önemli sorun şehir içinde veya toplu ağaçlandırma bölgelerinde hangi cins ağaç tercih edilmedir aşamasındadır. Yetkililerimiz ve bilhassa belediyemiz boğazı iltihaptan şişmiş ateşler içerisinde ki evladına dondurma yedirmeye- buzlu su içirmeye ve İmar kanunu içerisinde Park ve yeşil alan oranını da birilerine yine imar vererek şehrin ateşini daha da yükseltmeye devam etmemelidir, şehrimizin nefesinin üstüne maddi çıkarlar veya bilgisizlikleri ile tek dizleri ile beraber çökmemelidirler.
Sonuç olarak Şanlıurfa’mızın yetkili ve etkililerinin; Üniversite, il tarım müdürlüğü, belediye ve de olaya vakıf olan şehrin dışındaki ilgililerden alacakları bilgiler ile 5-10-20-50-100 yıllık bir ağaçlandırma planlaması ve hangi cins ağaç daha verimlidir diyerek nihai karar olacak çalışmalar yapacaklarını ummaktayız. Biz buradayız ve size güvenmek istiyoruz.
Urfa bir değer Urfa’ya hizmet her türlü zahmete değer
Biz inanıyoruz ki geçmiş yıllarla beraber güzel gönüllü kardeşlerimiz tarafından Urfa’mızda “Yemyeşil Urfa” ve bendeniz tarafından “Şanlıurfa’da dikli ağacın olsun” gibi çağrılar yaptık-yapıldı-yapılmaya devam edecektir ve Urfa’da hak ettiği eski günlerine dönecektir, fakat o zaman şehirde ne kadar Urfa’lı kalacaktır onu da bize gelişen büyüyen şehirler ve gün gibi aşikar görünüp de kılavuz istemeyen köyler göstermektedir; Biz sözümüzü tekrar edelim; Urfa bir değer Urfa’ya hizmet her türlü zahmete değer. Urfa ve Urfa’lı şehrine hizmet edeni ve ihmal edip ihanet edeni de unutmayacaktır.
Her na kadar ağaçlıksızlıktan üzüntümüzü belirten yazılar yazsak da; Sevinçle veya üzüntüyle Yaşanmışlıklarımızı, sevdiklerine çiçek kokusunu ikram eder gibi his ettiren, emeğin sahibine teşekkürünü gül gibi sunan, Manilerimiz türkülerimiz ve vefakar insanımız vardır bizim.
Urfa’mız ve Urfa’lımız işte budur bizim, her ne kadar ağacımız az olsa da, Şanlıurfa’lı olarak vatanımızın-mazlumların-sevdiklerimizin-misafirlerimizin üzerine gölgemiz çoktur bizim. Selam, Sevgi ve Muhabbetle..
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi /Genel Yayın Yönetmeni