Bir kez daha anladık ki; ecdadımız eski adı ile Cemiyetçilik yeni adıyla Dernekçiliğe neden önem vermiş. Bir kuşu bile korumak, kollamak için dernek kurmuş, cemiyet oluşturmuş.
Dün bizde başkan Fuat Bodur beyin yönetimindeki Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Dayanışma Derneğinde aynı ecdadın ruhunu ve tavırlarını gördük. Tüm yönetim birbirine kilitlenmiş. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde teşkilatını kurmuş. Fakirin – Fukaranın – Mazlumun ve Engelinin yanında olmuş.
Dün Derneğin yine sevap ve hasena günüydü sanki; Yönetimin gayretleriyle 80 adet engelli kardeşimize, 80 adet engelli sandalyesi vererek, Derneklerinin bir tabela derneği değil, görevini yapan asil bir Sosyal Dayanışma Derneği olduğunu göstermiştir. Toplantıya tüm illerdeki Başkanların katılımı ve Zeytinburnu Belediye Başkanı ve Kaymakamın da katılması ve katkıda bulunması kayda değerdi. Ayrıyeten şahsımda, Türkiye Gazetesine gösterdikleri ilgi ve alakaya teşekkür eder.
Başarılar, Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Dayanışma Derneği. 01/11/2020
ESKİ ALIYAM ESKİ
Eskiden; mahallelerde torbası sırtında eski alıyam. Eski diye bağıran eskiciler vardı. Evinde eskisi olan bayanlarda küçük paralara eskilerini satardı. Fakat eskici, bayan eskisi almazdı. Genelde, erkek eskisi ( pantolon, ceket, ayakkabı) alırdı. Sizce neden bayan eskisini almazken erkek eskisini alırdı.
Rahmetli anam Babama sormuştu. Herif bizi eskilerimiz para etmiyor, Sizin eskileri istiyorlar deyince Rahmetli Babamda; Hatun ben ne yapayım işte görüyorsun heriflerin eskileri de para. Ediyor Yenisi de deyivermişti. 30/10/2020
NE KADAR İNSANIZ!
Dün bir dostumun daveti üzerine bir kahvaltıya katıldım. Gerçi birkaç yıldır o şatafatlı iftar yemeklerine katılmadığım gibi, son yılların tüketici taktikleriyle ortaya konulan yeni trendi sabah kahvaltılarına da katılmıyordum, kıramadım gittim. Gitmez olaydım, sofraya serpme kahvaltı adı altında koca bir tepsi içindekiler sizce malum ben diyeyim 10 çeşit, siz deyin 20 çeşit limitsiz ikram ama insanın midesi limitli gelenlerin üçte biri yenilse de, üçte ikisi de çöpe gittiğini görünce, aklıma içimden Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü direktörünün açıklaması geldi. Dünya da 700 milyon aç insan açıklaması geldi. Yani dünyanın nüfusu 7,5 milyar olduğuna göre %10’u aç dünyanın bir başka deyişle aş- ekmek- su bulamıyor.
Dünya da her gün 70 – 80 bin kişi birçok sebepten dolayı ölüyor. Ama bunların yaklaşık 16 bin kişisi açlıktan ölüyor. Yani ölenlerin beşte biri açlıktan ölüyor. Ölenler yani benim – senin gibi insan hayvan değil, bitki değil, insan düşününce önce kendime, sonra içimden salondakilere sordum. Bizler İNSANMIYIZ…
Gerçekten bu kadar yanı başımızda ölenlerden sonra İNSANLIĞIMIZI sorgulamamız gerekmiyor mu? Ne kadar İNSANIZ dememiz ve kendimizi sorğulamamız gerekmiyor mu ?, Sorgulayanlara selam olsun. 21/10/2020
Ahmet AL/ Eğitimci YAZAR