Kritik bölgelerde ki Belediye seçimleri için ülkemizin siyasi geleceği açısından elzem olduğuna kanaat ettiğim hatırlamamızda fayda olduğunu zannettiğim kritik bir öneriyi İZNİNİZ İLE dile getireyim.
PKK’nın elebaşı Türkiye’ ve Türk Milletinin özelikle Kürtlerin düşmanı çocuk katili Apo’ya, Filistin çocuklarının katili kasap bu çağın Hitler’i Netanyahu kafirine ve Ermeni taşeron ve Siyonizm’in paralı askerleri,ABD’nin mayın eşekleri olan dağda ki eşkıyalara, Suriye’de Sünni Müslümanları katleden ve 10 Milyonun üzerinde Türkmen kardeşlerimizi kendi vatanlarından göç ettirerek Mülteci olmak zorunda bırakan, babadan dededen batının işbirlikçi maşası Başer Esat’a, Sapkın inançlarının adına Şii denilerek, Hz Ali üzerinde Ehlibeyt yalanını Maske yaparak İslam içinde tefrika çıkararak tarih BOYUNCA Müslüman katlederek varlığını devam ettiren İran MOLLALARINA oy kullanma hakkı verilse idi kime oy verecekler ise siz Müslüman ve dünyanın en şerefli bir Milletin evlatları olarak, Bayrak vatan sevdası çağlar boyunca şüpheye mahal olmaksızın ortaya koymuş bir Milletin fertleri olarak bizim değerlere bağlı ve Kazanma şansı daha çok olan adaylara ananızın Ak sütü gibi HELAL olan oyunuzu veriniz.
Öyle ki, O illerde/ilçelerde bizim milli dini değerlerimize düşman olanlar aramızda ki çekişmeden/rekabetten faydalanıp, ihtimalleri olmadığı halde bizim ellerimizle kazanmalarını sağlamış olmayalım. Bunun artık gizli saklısı yoktur partisinin adını alfabede harf bırakmayacak şekilde sürekli değiştiren ve bu ad altında teröre yataklık eden, ülkenin parçalanması için siyasi kapıları açmaya gayret eden adı lazım olmayan partiye geçit vermeyelim.
Değerli kardeşlerim Türk-Kürt-Laz-Arap –Boşnak-Arnavut ve diğer Etnisitelere sahip olanlar ile birlikte tüm kardeşlerimizle biz bir bütün olarak TÜRK Milletiyiz. Bizim medeniyetimiz ve dinimiz bize Hz. İbrahim Milletinden ve Hz.Muhammed (s.a.v.) ümmetinden olduklarını söyleyenlere ve de dilimizde yüz yıllardır yer tutmuş olan “Biz kimseye kin tutmayız/Kamu alem birdir bize.” Yunus deyişi ile aynı nazar ile bakmayı emretmektedir. Tabi ki ve elbette vatanımıza birliğimize düşman olanlara kabul nazarı ile bakmamız mümkün değildir.
Değerli kardeşlerim yine hepimizin malumu olan gerçek şudur ki, 1.dünya savaşı sonrası Osmanlıyı mağlup sayarak ülkemizi kendi aralarında pay eden emperyalist devletler bizim şu an sahip olduğumuz T.C. devletimizi de işgale hazır hale getirmek istemektedirler. İşte tamda bu amaç istikametin de devlet içinde kadrolaşma yolu ile hazırlanmaktadırlar. Buda Darbe anayasasının izin verdiği kanunların boşluklarından istifade edip partileşme olduğu gibi seçimler yolu ile de kendi iğrenç hayallerine kaleler hazırlamak için gayret göstermektedirler. Bu işgal söylemimizin Komplo veya senaryo olmadığını adına Arap baharı denilerek kan gözyaşı yoksulluk ile birlikte işgal ettikleri Sünni Müslüman ülkelere, alçakça birkaç ağaç bahane edilerek Batı medyası marifeti ile 24 saat canlı yayınlar ile destekleyerek organize edilen gezi davası kalkışmasına ve 2016 yılında ki 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ne ülkenin işgal kalleşliğine bakınız; Kardeşlerim Belediye seçimleri deyip küçümsemeyelim, en önemli kadrolaşma hem de kendi vergilerimizle geçmişte o kurumlarda olmuştur, biz izin verir isek tekrar olacaktır. Sonuç olarak bu aziz vatanın bölüneceği ihtimalini bilip de değerlerimize dinimize düşman olanlara oy verenleri Rabbim bildiği gibi yapsın, gaflette olan kardeşlerimizi de uyandırsın inşaallah. Lütfen dikkat ediniz PARTİ ismi zikretmiyorum konu Vatan ve Bayrak İman olura gerisi teferruattır. Bu şaşmaz bağlılık kendi Milli Manevi değerlerimize sahip olan hepimiz için böyledir. Buna gönülden inanmaktayım Teşekkür ederim..
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi / Genel Yayın Yönetmeni