Materyalist eğitimle beslenip yetişen günümüz insanı, seküler bir yaşamın cenderesine sıkışmışlığın felaketini yaşıyor. Kapitalizmin acımasızlığı, materyalizmin merhametten mahrum yapısından kaynaklıdır. Materyalist, kapitalist vb. sistemlerde helal ve haram mefhumu, merhamet ve acıma duygusu söz konusu değildir. Merhamet ve acımanın tedavülde olmadığı toplumlarda genel ve yaygın adaletten de bahsedilemez; genel itibarı haklının değil, güçlünün adaleti(!) hakimdir.
İnanç ve ahlaki değerlerin itibarsızlaştırıldığı seküler toplumlarda, meşruluğun ve meşruiyetin de bir kıymeti harbiyesi yoktur. İnsanların kazancı, menkul ve gayrı menkullerinin ve hatta bindikleri arabanın ve giydikleri kıyafetin bir saygınlığı ve ayrıcalığı vardır. Ortaçağ Fransa’sında zenginler, parayla asalet belgesi satın alıp asil ve saygın bir statüye kavuşmuş olurlardı. Bu zaaf ve seküler saplantı her devirde kendine alan bulmuştur. Günümüzde de insanların kazanç kaynaklarına bakılmaksızın kapitaline bir saygı mevzubahistir.
Ahlaki zaaf yaşayan günümüzün kapitalist seküler kafası, helal lokmayı hafife almasının bedelini ağır ödüyor ve böyle giderse beteri ileride…
Pandemi ile beraber, fırsatçılığın, bencilliğin, stokçuluğun ve karaborsa gibi ekonomik ahlaksızlığın zirve yaptığı bir dönem yaşıyoruz. İnsanlar bütün insani değerleri ayaklar altına alarak, bir telaş, arbede ve panik ruh haliyle hareket ediyor. İnsanlar temel insani değerlere aldırmadan, temel ihtiyaç maddeleri de dâhil her türlü ürünün fiyatını gözü kara arttırıyor.
Ciddi bir ahlak problemi ile karşı karşıyayız. Bu gidişe dur demek gerekiyor. Fırsatçılığa dur diyecek olan da yine tüketicidir. Tüketici olarak acil ve temel ihtiyaçlarımızı %20 düşürsek, zaruri olmayan satın almaları da sıfırlasak bize bir şey olmaz, (Örneğin yıllardır evimize kola almıyoruz, eksikliğini de hissetmiyoruz) ama stokçu ve fırsatçı ahlaksızların canı yanar.
Her duyarlı ferd insanlık namına, şahsı ve neslinin geleceği adına tavır almalı; liste yaparak alışverişe çıkmalı. Listemizi %20 aşağı çekelim. Baronlar %20 ciro düşüşü yaşadıklarında ellerinde kalan malı tüketmek için; indirime gidecekler, kampanyalar yapacaklar, stokları eritmek için elli tane takla atacaklar.
Biz bilinçli olursak, bilinçli hareket edersek, bilinçli alışveriş yaparsak, gereksiz ve lüzumsuz ürünleri alışveriş listemizden çıkarırsak; fırsatçılara diz çöktürürüz. Tabi bu tavır koymayı sürekli hale getirmemiz gerekiyor, bir müddet sonra bize yapılanları unutup rehavete kapılmamalıyız. Başarmak, hedefe varmak; azim ve kararlılıkla mümkündür.
Bu muameleyi bize layık gören fırsatçılara haddini bildirmek isteyenler, vaziyet alıp, bir başkasını da bu konuda uyarıp bilinçlendirirse; bakacağız ‘’el mi yaman, bey mi yaman’’, kesinlikle elin yaman olduğu görülecektir. Temel ihtiyaçlarla vatandaşın canına okumanın ne olduğunun gösterilmesi gerekiyor. Mutfağımızla oynayan, cebimize göz diken kapitalist, seküler modern hırsızların çanına ot tıkamaya, hadlerini bildirmeye bu fırsatçıların canını yakmaya varsak, kararlıysak gün bugündür. Binilecek şeyler olmadığımızı ispat etmenin günü bugündür, ertelemek bizden götürür.
Harekete geçip hakkımıza, hukukumuza sahip çıkmazsak, ahlak fukaraları aynı delikten bizi ilelebet ısırmaya devam edeceklerdir.
Ertelemek fırsatçılara fırsat olur, mühlet olur…
ABDULĞANİ TEKİN / 25 ARALIK 2021