16 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle

Mahremiyetin İhlali

13 Şubat 2025
Köşe Yazıları, Macit Şayin
0 0
0
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta PaylaşE-Posta Gönder

Saçmak, bir başka tabirle ifşa etmek; “mahremiyetin ihlali” neticesinde oluşan eylemin adı.

Bu fiil, zihnimizde çoğu zaman olumsuz bir çağrışımla karşılık bulur. Olumlu gibi görünen ifşa eylemeleri dahi bilinçaltında yazılan muhalefet şerhiyle gizli bir veto yer. Sırrın açığa çıkarılması, her halükârda rahatsızlık vericidir.

Çünkü sır kendi süreç ve şartlarına bağlı olarak oluşmuş ve nihai kurgusunu yaparken hayatiyetini devam ettirebilmeyi gizlenmeye bağlamıştır. Bir ifşa hareketi sonucu mahremin açık edilmesi, ona bağlı yaşayan birçok “şey” için ölüm olmanın çok çok ötesinde olumsuz sonuçlar içerir.

Üstelik bu sonuçların nereye varacağının kestirilebilmesi mümkün olmadığı gibi dallanıp budaklanmasıyla afişe eden için de dolaylıya da dolaysız yollardan telafisi imkânsız zararları da beraberinde getirir.

Kamu güvenliğini ilgilendiren konu ve olaylar dışında kişisel mahremiyetin, ihlalinin insan hakları bağlamında değerlendirildiğini biliyoruz. Bu sebeple meselenin bu boyutunu mevzunun dışında tutarak kişisel mahremiyetin ihlalinin, gerek şahsi gerekse toplumsal zararları üzerinde düşünmek gerekiyor.

İhlal kelimesi bilindiği üzere “bozma, halel getirme” anlamına geliyor. Yani helâlin harama dönüşmesi durumu.

“Mahremiyetin ihlali” tabiri ise ilginç bir şekilde haramın haram olması çağrışımı yapıyor ki tam da bu anlama geliyor zaten.

Bilinçli bir ifşa hareketi, yanlış olması ve makul karşılanmamasına rağmen çoğu zaman suç sayılabilecek bu eylem için hafifletici sebepleri bünyesinde taşıyabilir. Bu tür fiiller genellikle kişinin iç dünyasına yönelik sırların, yine kişinin kendisi tarafından faş edilmesi hasebiyle birçok ruhsal bozukluğun alameti sayılır. Dolayısıyla konu, bu yönüyle uzman hekimlerin söz sahibi olabileceği bir ihtisas alanıdır.

Vak’a en az iki kişi arasında vuku bulur. Bu haliyle özel bir mekân ve kendi özgün koşulları içindeki bir zamanda yaşanmış bir eylem ya da sarf edilen sözdür. Öyleyse taraflardan herhangi birisinin kastı ile konu, olay ve paylaşım sahiplerinin herhangi birinin, ne kadar yakını olursa olsun, üçüncü şahıslara aktarılmasına ya da anlatıcının dâhil olmadığı bir başka şahsın eylem ve sözlerinin yine üçüncü şahıslara aktarımı da mahremiyetin ihlaline girer.

Bu türden hareketler de kültürümüzde gıybet olarak adlandırılmaktadır.

Gıybet, hemen anlaşılacağı gibi gayb hakkında konuşma manasına gelir. Gerek yukardaki gibi iki ve daha çok kişiyi ilgilendirsin gerekse tek kişilik bir eylemin failini ilgilendirsin kişi, esasen bilmediği bir şeyi söylemektedir. Gıyabında konuşulan kişi, bahse konu olan her ne ise tamamen kendinde mündemiç bir anlam yüklemesiyle sözü edilen fiili yerine getirmiştir ya da konuşmuştur. O halde gıybet eden kişi, sözünden ya da eyleminden bahsettiği “sırdaşını” ne kadar iyi tanıyor olursa olsun, bilmediği ve tam olarak vakıf olmadığı hatta hiçbir zaman künhüne varamayacağı bir şeyi aktarıyor demektir. Çünkü her fiil ve söz, tıpkı kâinattaki diğer “şeyler” gibi biriciktir. Bu haliyle biricik olmak, Cenâb-ı Hakk’tan kaynaklanan ve “O”nun teminatındaki bir “hak”tır. Dolayısıyla gıybet; kelimenin tam anlamıyla bir hak ihlali, üstelik failin kendi hakkının kendisi tarafından ihlaliyle neticelenmiştir.

Kişinin yalan söylemesinin imkânsızlığını göz önüne alarak düşündüğümüzde gıybet edenin hangi hakikati şuursuz olarak beyan ediyor olduğunu düşünelim. Başkası hakkında konuşan kişinin, başkasının gerçekliğini bilme konusundaki acziyeti malum olduğuna göre rıza hilafına ortaya saçtığı bilginin kaynağı nedir?

Esasen başkasının gerçekliği dahi bir başkası tarafından kanıtlanamayacak bir durum olduğuna göre ortaya saçılıp ayağa düşürülen, bizzat kişinin kendi bünyesine ait vehimleri değil midir? Kendisine bahşedilmiş hakikate cemal olmak yerine nefsinde biriktirdiği kan ve irini, sahte bir celal maskesiyle etrafa kusmak! Asıl hak ihlali bu değil midir? Oysa hakikat tertemiz nefslere misk-i amberlere sarılarak emanet edilmiştir.

Meseleye bu açıdan bakıldığında her gıybet fiili, aynı zamanda fütursuz bir ifşa hareketi anlamına gelir. Kendi hakikatinden başka elinde hiçbir şeyi olmayan insanoğlu, konuştuğunda etrafa yayılan kokunun öz benliğinin kokusu olduğunu maalesef unutabilmektedir. Bir başkasına yükleyerek müspet ya da menfi olsun, maddi bir ispata dayansın ya da dayanmasın; mahremiyeti ifşa eden kişi, esasen zavallı bir çaresizlik içinde kendi bünyesindeki marazı, günahsız bir muhatabına ya da muhataplarına açarak o kötü kokunun etrafa yayılmasına sebep olmaktadır. Bu yönüyle gıybet, gıybet edenin halet-i ruhiyesinin açığa çıkması sonucunu doğurur. Eğer bu “ruhsal hastalık” intani bir vaka ise rahatsızlığın yaşadığı çevreye de sirayet edebileceğini gösterir. Gıybet en büyük zararını öncelikle failine vermektedir, takiben yakın çevre bu şeni eylemden payına düşen almak mecburiyetinde kalır.

Libasında dar yen isen hata kusur görmeyesin

Yok ferahlık sever isen geniş gönül giyinesin

Üslubun ne me nemdir eteğinden çirkef akar

Söyle bilelim zahid serapa çürük meşrep misin

“ Ey Rabbimiz, biz nefsimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve merhamet etmezsen şüphesiz hüsrana düşenlerden oluruz. “

Macit ŞAYİN

Bu yazının bağlantısını kopyala:
Etiketler: GıybetHalet-i ruhiyeifşaİntaniMahremiyetMarazZahid
Önceki Haber

NUSAYRİ SAPKINLARININ SÜNNİ MÜSLÜMAN DÜŞMANLIĞI..

Sonraki Haber

RAMAZANI ŞERİF NE ZAMAN BAŞLIYOR?

Sonraki Haber

RAMAZANI ŞERİF NE ZAMAN BAŞLIYOR?

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Etiketler

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Korona Kudüs LGBT Medine MEFKURE Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Copyright © 2022 Türkiye Postası Gazetesi
www.turkiyepostasi.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edillir.

Toplam Ziyaretçi Sayısı
2921072

Etiket Bulutu

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Korona Kudüs LGBT Medine MEFKURE Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Köşe Yazıları

Yahudi zihniyeti ve davranışı

10 Haziran 2025

TÜRKİYE YÜZYILI: KIZILELMA; MEFKÜRE;AKİL ADAMLAR

18 Mayıs 2025

Erdoğan’ın sabrı, Bahçeli’nin cesareti ve Terörsüz Türkiye

14 Mayıs 2025
  • Künye
  • Reklam Politikası
  • Gizlilik ve Koşullar

Köşe Yazıları I Türkiye I Gündem I Siyaset I Dünya I Ekonomi I İktibas I Tarih I Sivil-Toplum I Din &Yaşam I Eğitim I Spor I Kültür & Sanat I Sağlık I Teknoloji

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist