16 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle

ÇÜRÜYEN DÜNYAYA İNSANİ BİR NEFES KATMALIYIZ.

6 Mayıs 2021
Köşe Yazıları, Mehmet Kurtoğlu
0 0
0
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta PaylaşE-Posta Gönder

Shakespeare, Hamlet oyunun bir sahnesinde “Danimarka çürümüştür” der, o gün belki yalnızca Danimarka çürümüştü ama bugün dünya çürümüş.

Eskiden vebadan, koleradan, frengiden, veremden dünya çürüyor, pislikten sokaklardan geçilmiyordu.  Ortaçağ şehirleri yalnızca fiziksel çürüme yaşamıyordu, Hamlet’te olduğu gibi ruhsal çürüme de yaşıyordu.

Hamlet, “Danimarka çürümüştür” derken annesinin babasını aldatmasına,  amcasının babasını öldürmesine, kendisini aldattığından şüphelendiği Ophelia’ya ve onun intiharına, Danimarka krallığının hukuksuzluğuna

vurgu yapıyordu. Gasp edilen tahtına oturmak, ahlaksız annesinden ve cani amcasından hesap sormak istiyordu.

Hamlet’in bugün dahi psikologlar ve edebiyatçıların bir açıklığa kavuşturamadığı bozulan haleti ruhiyesinin sebebi gerçekte yukarıda saydığım işte bu çürümedir.

Hamlet’in dile getirdiği çürüme artık bütün dünyada meşrulaşmıştır.  Bugünkü çürüme o günkü çürümeden daha büyük boyutlara ulaşmıştır.

İktidar hırsı, şehvet hırsı, kazanma hırsı, öldürme başını alıp gitmiş. Bunun en bariz örneği vebanın yerini corona, AIDS, kanser almış, tek bir kadın veya erkeğin  aldatmasına karşılık binlerce aldatmalar yaşam biçimi olmuştur.

İktidar ve servet  amaç, intihar ve cinayetler birer kader olmuştur.

Taht davası için tek bir kralın cinayetine karşılık, sebepsiz ve sıradan binlerce cinayet!  Ophelia’nın  aşk ve onuru uğruna yaşadığı intihara karşılık bugün şehvetin, açlığın, inancın ve ahlaki çürümenin getirdiği intihar! İlginç olan dünyanın en mütedeyyin ve dindar şehirlerinde dahi günde üç beş kadın veya erkek intihar etmektedir. Hamlet çürümeyi görüp müdahale ederken bugünün dünyası bu çürümeyi kanıksamış, yaşam biçimine dönüştürmüştür.

Danimarka’da sarayında başlayan ahlaki çürüme evlere kadar sirayet etmiştir. Bu çürüme sosyal veya ahlaki boyutuyla  aileyi ve toplumu içine alan; ev, sokak ve mahalleden şehre, oradan da bütün dünyaya yayılmıştır.

Acı olanı Doğu toplumlarının bu çürümenin farkında dahi olmayışı.

Corona, AIDS, yoksulluk, savaş, ahlak, ölüm ve intihar gerçek anlamda tartışılmıyor. Ne sosyolojisi ne felsefesi yapılıyor.

Siyaset zaten kendi kısır döngüsü içinde debelenip duruyor.

Şehirler fiziki olarak büyüyor ama toplum inanç ve ahlak olarak küçülüyor. Mabetler güzelleşiyor ama insanlar ahlaken çirkinleşiyor.

Şehirler köyleri yutuyor, metropoller şehirleri.

Bir ahtapot gibi şehirler şehirleri kuşatıyor. Sokak ve mahalleler yıkılıp yok oluyor, meydanlar semtler kapitalizmin mabedi AVM’lere dönüşüyor.

Şehirlerin çekirdeği ev, mahalle ve sokaklar kaybediliyor. Site içindeki binalar kalın duvarlar, tel örgülerle koruma altına alınıyor ama insan korunamıyor. Çocuklar taciz ediliyor, kadınlar öldürülüyor.

Corona yüzünden evlerimizde çürüyoruz. Bu yüzden en çok psikolojik filmler, diziler seyrediyoruz. Bir ruh hastası gibi içimizdeki çelişkiler, korkular, vehimlerle yaşıyoruz.

Komşusuz, misafirsiz, bayramsız ve ıssız  kaldık.  Bir çift güzel söze muhtaç olduk.  Fiziki büyüme ile ahlaki çürüme yarışıyor adeta.

Kendi dinamiklerimizden hareketle yeni değerler üretemiyoruz.

İnsan insanın cenneti olmak yerine, insan insanın cehennemi oluyor. Ruhlarımız kemiriliyor ama kemirenin ne olduğunun farkında değiliz. İçten içe çürüyoruz!

Artık şehrimiz entrika, ihanet, intihar ve çürümenin yaşandığı Danimarka sarayına dönüşmüştür. Dört yüz yıl önce Hamlet’in dile getirdiği çürümeye teslim olmuşuz.

Ne gidişatı düzeltecek Hamlet gibi bir delimiz, ne de bozulan ve çürüyen dünyaya savaş açacak bir Donkişot’umuz var. Ne Hamlet gibi trajedimizin farkındayız, ne Donkişot gibi komedimizin! Tanrının bizleri oyuncu olarak gönderdiği dünyada seyirci olmayı daha çok seviyoruz. Sahnenin dışında durmak bize hoş geliyor. Sahnenin içinde yer almıyoruz.

“Çürüyen yalnızca Danimarka değil, bütün dünya” olduğunu göremiyoruz.

Çürüyen topluma karşı rolümüzü unutmuşuz. Selam vermeyi, tebessüm etmeyi, aşkla yaşamayı unutmuşuz. Oysa dünyanın güzelleşmesi için bir kişinin bilinçli olarak ayağa kalkması, selam vererek yoldan geçmesi,  tebessüm ederek insanlara bakması yeterli.

Bunu yapamıyorsak kimimiz Hamlet, kimimiz Donkişot olarak ayağa kalkmalı; çürüyen bu dünyayı sorgulamalı, hiç olmazsa hayallerimizle düzeltmeliyiz.

Dünyaya insani bir nefes katmalıyız.

Hayata değer katacak güzel işler yapmalıyız.

Kötülüklere karşı Hamlet gibi deli, Donkişot gibi hayalci olmalıyız.

Zira büyük adamlar komedilerini dillerinde,  trajedilerini ruhlarında yaşarlar.

Unutmayalım ki trajedisiz ve komedisiz hayat, hayat değildir.

Mehmet KURTOĞLU

06/05/2021

Mehmet Kurtoğlu

Tüm Yazıları

Bu yazının bağlantısını kopyala:
Etiketler: AIDSCoronaDanimarkaDonkişotfrengiHamletİntiharKanserkoleraOpheliaShakespeareVebaVerem
Önceki Haber

“YILDIZLAR HÉKKET SÖLİY”

Sonraki Haber

İSLAM MODERNLEŞEBİLİR Mİ?

Sonraki Haber

İSLAM MODERNLEŞEBİLİR Mİ?

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Etiketler

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Korona Kudüs LGBT Medine MEFKURE Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Copyright © 2022 Türkiye Postası Gazetesi
www.turkiyepostasi.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edillir.

Toplam Ziyaretçi Sayısı
2921315

Etiket Bulutu

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Göbeklitepe Harran Hristiyan Korona Kudüs LGBT Medine MEFKURE Mekke MHP Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türk Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Köşe Yazıları

Yahudi zihniyeti ve davranışı

10 Haziran 2025

TÜRKİYE YÜZYILI: KIZILELMA; MEFKÜRE;AKİL ADAMLAR

18 Mayıs 2025

Erdoğan’ın sabrı, Bahçeli’nin cesareti ve Terörsüz Türkiye

14 Mayıs 2025
  • Künye
  • Reklam Politikası
  • Gizlilik ve Koşullar

Köşe Yazıları I Türkiye I Gündem I Siyaset I Dünya I Ekonomi I İktibas I Tarih I Sivil-Toplum I Din &Yaşam I Eğitim I Spor I Kültür & Sanat I Sağlık I Teknoloji

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist