14 Ekim 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle

Türkiye’nin Gazze Krizi Üzerinden Yükselen Bölgesel Hegemonyası

12 Ekim 2025
Cemal Duruk, Köşe Yazıları
0 0
0
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta PaylaşE-Posta Gönder

Tarih Tekerrür Eder mi?

​Ortadoğu’nun jeopolitik arenasında, Gazze’deki savaşın dumanları dağılırken, sonuçları itibarıyla en belirgin ve en kalıcı kazanımı elde eden aktörün Türkiye Cumhuriyeti olduğu artık inkâr edilemez bir stratejik gerçektir. Bu durum, yalnızca anlık bir diplomatik zafer değil, Ankara’nın son yirmi yılda sabırla ilmek ilmek dokuduğu, bölgesel ve küresel dengeleri yeniden biçimlendirme hedefinin doruk noktasıdır.

​Savaşın başlangıcından itibaren Türkiye, tarihsel ve kültürel bağlarının da ötesinde, büyük bir bölgesel gücün sorumluluğunu üstlenerek pozisyonunu netleştirdi. Uluslararası toplumun büyük bir bölümünün, özellikle Batı başkentlerinin tereddütlü, kimi zaman da kayıtsız duruşunun aksine, Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, İsrail’e karşı en kararlı ve tavizsiz itirazı yükselten ülke olarak konumlandı. Bu duruş, sadece Arap ve İslam coğrafyasında değil, küresel güneyin vicdanında da Ankara’ya eşsiz bir meşruiyet ve liderlik misyonu kazandırdı.

​Sahadan gelen veriler, bu stratejik kazanımın somut ayak izlerini bizlere şöyle gösteriyor:

  1. ​Türkiye’nin Gazze’ye sevk ettiği rekor düzeydeki insani yardım materyali, sahra hastanelerinin tesisi ve yaralıların Türkiye’ye tahliyesi gibi pratik adımlar, Ankara’nın söylemini eylemlerle desteklediğinin en güçlü kanıtıdır. Bu, Türkiye’yi bölgede sadece bir siyasi aktör değil, aynı zamanda ahlaki bir model ve can simidi haline getirdi.
  2. ​En kritik nokta ise, Gazze’nin savaş sonrası idaresine dair çizilen Trump Planı ya da benzeri uluslararası çözüm senaryolarında Türkiye’nin adının geçmesidir. Erdoğan’ın açıkça ifade ettiği gibi, Türk ordusunun Gazze’de konuşlanacak uluslararası gücün bir parçası olması ve yeniden inşa sürecinde doğrudan rol üstlenmesi, Ankara’nın uzun süredir arzuladığı Gazze’de kalıcı bir dayanak ve doğrudan nüfuz hedefine ulaştığı anlamına gelir. Bu, Mısır, Ürdün ve hatta Katar gibi geleneksel Filistin meselelerindeki aktörlerin önüne geçilerek elde edilmiş, siyasi bir toprak kazanımıdır.
  3. ​Bu kriz, Türkiye’nin küresel arenada güç kazandığı bir döneme denk gelmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) giderek artan işlevi, Türkiye’nin Orta Asya, Afrika ve Balkanlar’daki artan askeri ve ekonomik ortaklıkları, Batı’ya karşı dengeleyici bir güç olarak konumunu pekiştirdi. Gazze’deki duruş, Ankara’nın “dünya beşten büyüktür” tezini eylemsel olarak kanıtladığı ve Batı’nın dayatmalarına boyun eğmeyeceği mesajını teyit ettiği bir zemin yarattı. Bu, Türkiye’yi 2025 ve sonrasının yalnızca Gazze anlaşmasının değil, tüm bölgesel dönüşümün en büyük kazananı yapıyor.

​Tüm bu gelişmelerin karşı cephesinde ise İsrail yer alıyor. Tel Aviv, Türkiye’nin bu dramatik yükselişini, ulusal güvenliğine yönelik en ciddi meydan okumalardan biri olarak okumaktadır.

​Ankara’nın sadece sözde değil, fiiliyatta da her zamankinden daha İsrail karşıtı bir tutum sergilediği bir dönemdeyiz. Bu durum, Türkiye’nin hızlandırılmış bir savunma sanayii ve silahlanma sürecine girmesiyle birleştiğinde, denklemi kökten değiştiriyor. Türkiye’nin Suriye, Libya ve Karabağ’da kanıtlanmış askeri konuşlanma ve caydırıcılık yeteneği, artık Gazze ve dolaylı olarak Doğu Akdeniz’deki güç dengesini de doğrudan etkileyecektir.

​İsrail’in daha önce görmezden gelmeye çalıştığı veya küçümsediği Türk askeri ve siyasi iradesi, şimdi sınırlarının hemen yanı başında, Gazze’de uluslararası bir gücün parçası olarak yer alma potansiyeline sahiptir.

​Sonuç olarak, tarihsel miras, keskin diplomasi ve somut askeri/insani destekle donanmış Türkiye, Gazze krizini bölgesel statüsünü kalıcı olarak yükseltme fırsatına dönüştürmüştür. Ankara, daha hırslı, daha iddialı, daha güçlü ve evet, İsrail açısından daha düşmanca bir bölgesel gücün eşiğindedir. Tel Aviv’in, eski dengelerin geri gelmeyeceğini kabul etmesi ve Ortadoğu’nun yeni, Türk damgalı jeopolitik haritasına hazır olması gerekmektedir. Türkiye, bu stratejik hamlesiyle, yüzyıllık tarihinin en güçlü bölgesel etki alanlarından birini inşa etmiştir ve bu kazanç, geri dönülemez bir mahiyettedir.

Araştırmacı Yazar Cemal DURUK

Bu yazının bağlantısını kopyala:
Etiketler: AfrikaBalkanlarGazzeİsrailKatarMısırOrta AsyaTürk Devletleri TeşkilatıÜrdün
Önceki Haber

PREFABRİK EV PİYASASIN DA DOLANDIRICILIK “EDP KONTEYNER”

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Etiketler

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Gazze Göbeklitepe Harran Hristiyan Korona Kudüs Kürt LGBT Medine MEFKURE Mekke Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Copyright © 2022 Türkiye Postası Gazetesi
www.turkiyepostasi.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edillir.

Toplam Ziyaretçi Sayısı
3254514

Etiket Bulutu

15 Temmuz AB ABD AK Parti Almanya Ankara Avrupa BM CHP Covid-19 Feto Filistin Fransa Gazze Göbeklitepe Harran Hristiyan Korona Kudüs Kürt LGBT Medine MEFKURE Mekke Müslüman Mısır NATO Osmanlı Pandemi PKK Rusya Suriye TBMM Türkiye URSİAD Yahudi Çin Üsküdar İngiltere İran İslam İsrail İstanbul İstanbul Sözleşmesi Şanlıurfa

Köşe Yazıları

TİK TOK artık ABD’de si-yon İT lobisinin kontrolünde.. Tik Tok Boykotuna var mısınız..?

27 Eylül 2025

“kadınlara pozitif ayrımcılık” ideolojisi ile “erkek egemen düzenini” yıkanlar KIZILCIK ŞERBETİ senaryosunu yazan Kadına kızıyorlar!

18 Eylül 2025

.. Direniş olacak Diriliş olacak DEVRİM olacak Devrimden başka ÇARE YOK.

2 Eylül 2025
  • Künye
  • Reklam Politikası
  • Gizlilik ve Koşullar

Köşe Yazıları I Türkiye I Gündem I Siyaset I Dünya I Ekonomi I İktibas I Tarih I Sivil-Toplum I Din &Yaşam I Eğitim I Spor I Kültür & Sanat I Sağlık I Teknoloji

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Gündem
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • İktibas
  • Tarih
  • Sivil-Toplum
  • Din-Yaşam
  • Diğer
    • Eğitim
    • Spor
    • Kültür & Sanat
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Köşe Yazıları

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist